Son günlerde ülkemizde korkunç şeyler oluyor. Bir barış gösterisinde bomba patlıyor, insanlar ölüyor… Ben konunun siyasetine girmek istemiyorum, zaten o kişiye göre değişebiliyor sonuçta bir görüş. Önemli olan hangi partiden kim ölmüş de değil. İnsan ölmüş, masumlar ölmüş; bu yetmez mi?
Ortada bir ölüm, hele ki masumların ölümü varsa konuya ne sağdan ne soldan bakmalı; önce hümanist açıdan bakmalıyız. Öleninin dinini, ırkını, görüşünü gözetmeden orada yitirilenin bir can olduğunun bilincinde olmalıyız. Öyle bir durumdayız ki susmaktan başka ne yapılabiliyor. Sorumlular yok ortada (!) kimse bir şey demiyor…
Bir insanın yaşama hakkının hiçe sayıldığı bir ülkede doğaya, hayvanın yaşama hakkına saygı ne kadar olabilir? Şu an ülkece büyük sorunlar yaşadığımızı biliyorum, ancak şimdi bahsedeciğim şey de bir sorun ve şöyle bir farkı var: Somut bir fark yaratabiliriz.
Aranızdan hayvan haklarını savunan platformları takip eden varsa görmüştür, Sarıyer Belediyesi’ne ait Hayvan Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki hayvanlar hastalık pislik içinde ölümü bekliyor ve kimse bir şey yapmıyor! Yaşama hakkına saygısı olan kişiler bu mekana giderek “Siz bakamıyorsanız verin biz yapalım bakımlarını” diyor ve vermiyorlar köpekleri, kedileri. Orada ölsün diye mi bekliyorlar nedir ama vermiyorlar. Neyse ki ısrar sonucu 40 kadar kedi ve 30’a yakın köpek çıkarıldı. Uyuz mu dersin, felç mi, gençlik hastalığı mı hayvanlar ilgisizlikten hayvana benzemiyor. Bir deri bir kemik. Size paylaşılan başka korkunç durumları anlatıp durumu ajite etmek istemiyorum ancak belediye görevini yapmıyor kısaca.
Yaşanılan duruma tepkinizi göstermek ve bir miktar da olsa katkıda bulunmak için BURAYA TIKLAYIN ve change.org sitesindeki kampanyayı imzalayın.
Sizinle en hafif, en az üzücü fotoğrafları paylaşıyorum. Olay hakkında bilgi almak isteyenler sokaklarbileyasakbize adlı instagram hesabından (link için tıklayın) veya fotoğrafları aldığım Banu Aydın’ın hesabından (link için tıklayın) detaylı bilgi edinebilirsiniz. Aynı zamanda Hürriyet, Milliyet, Sözcü gibi birçok gazete olay ile ilgili yazı yayınlamakta.
Benim de kalbim kaldırmıyor acı çeken canlı görmeyi ama “bakamam” deyip gözlerimizi kapayamayız. Biraz cesur olmak ve o kalbimizin kaldıramadığı şeyleri önlemek için gözlerimizi açmak gerek. Sevmek gerek, her canlının yaşama hakkı olduğunu idrak etmek gerek. Sevmekten zarar gelmez.
pelincim teşekkürler. katıldım
BeğenLiked by 1 kişi