Geçen hafta sosyal medya, bir Instagram ünlüsünün sosyal medyayı bıraktığını ve gösterilen her şeyin sahte olduğunu söylemesi ile sarsıldı. Bahsettiğim kız bu popüler, güzel kız grubunun bir üyesiydi, hani şu fake profil açarken kullanılan resimlerin asıl sahipleri olanlar… Peki konuşmasının önemi neydi, neden bu kadar gündem oldu? 

Yaşadığımız çağa sosyal medya çağı demek yanlış olmaz. Herkes Instagram’da fotoğrafçılık, Twitter’da filozofluk yapıyor… Bu kötü mü, bence hayır. Kendimizi ifade etmemiz için güzel bir olanak, tıpkı şu an yaptığım gibi. Ancak bunun büyüsüne kapılmamak lazım.

Eminim şu an elinize telefonunuzu alıp Instagram’a girseniz bir sürü güzel, bakımlı kadın fotoğrafı çıkacak karşınıza. Pahalı elbiseler, kusursuz makyajlar, parlak saçlar, mükemmel vücutlar… Ve bunları gören bir çok kız onlarınki gibi bir hayat isteyecek… Sanki bu insanlar sorunsuz, mükemmel bir hayat yaşıyorlar gibi.

Unutmamamız gereken bir nokta var: Tüm o süslü, kusursuz fotoğraflar bu kişilerin hayatını yansıtmıyor, sadece bize göstermek istediklerini görüyoruz. Ben de o kızları görüp kendim ile kıyasladım. “Niye benim burnum kemikli ve onun gibi değil, niye benim böyle fotoğraflarım yok?” Kendimizi güzel olmak ve hayatımızı en güzel karelerle, adeta kusursuz gibi göstermek için bir baskı altında hissediyoruz.Bu durumun ironik yanı ise bizi baskıya sokan bu Instagram modelleri, Tumblr kızları da aynı baskı altında.

Sosyal medyayı bıraktığını söyleyen genç kız eski paylaştığı plajda fotoğrafların altındaki yazıyı değiştirerek şu notu düşmüştü “Fotoğraf ile ilgili düzeltme: Bunu kız kardeşime çektirdim, istediğim gibi olana kadar 45 dakika boyunca uğraştık. Güzel çekemediği için ona bağırdım. Karnım şişkin gözükmesin diye gün boyu yemek yemedim.” İşte gerçek yüzü bu o fotoğrafların.

Hayatlarımızı kusursuz göstermeye çalışırken neyin önemli olduğunu unutuyoruz. Elimizde sosyal medya gibi bir şans varken bunu kendimizi yüceltmek -gerek zeki gösterme çabasına girerek gerek kusursuz imajı çizmeye çalışarak- için değil, fark yaratabileceğimiz şeyler için kullanmayı ihmal ediyoruz.

Birinin beni karakterim ve düşüncelerimle hatırlamasını, aklında kıyafetlerim, saç rengimdense söylediklerim ile kalmayı tercih ederim.