Okul bitince günlerimiz çeşitli aktivitelere müsait oluyor. Ben de düşündüm ki, kendi yaptığım, günümü eğlenceli kılan aktiviteleri paylaşırsam size de fikir olabilir. Bugün yazacağım aktivite bir Vialand gezisi! 

Vialand bir eğlence parkı, birçok yanı ile Disneyland’e benziyor. Aletlerin çoğu çocuklara hitap etse de yaşı daha büyük olan gençlerin ve yetişkinlerin de keyif alabileceği birkaç eğlence var.

Gidiş

Vialand Eyüp’te, biraz garip bir yerde olduğu için ulaşım sorun olabiliyor. Biz 4 kişi gittik, ulaşım için internet sitesine baktık. Çeşitli bölgelerde servisleri olduğu söyleniyor, ama bu servislere anca servisten bilet alınca gidiliyormuş, biz işin içinden çıkamadık İnternet’ten aldık biletleri. Cevizlibağ’dan ücretsiz araç oluyormuş ancak kalabalık olduğunu tahmin ediyorum. Bir grup olarak gidiyorsanız bizim yaptığımız gibi taksi paylaşmak (Beşiktaş’tan 35 TL) ya da daha önce favorilerimde bahsettiğim Trafi adlı toplu taşıma uygulamasından size en uygun gidiş rotasını bulabilirsiniz.

Biletler

Biz internetten aldık, tam bilet olduğu için 110 TL oldu. Bidiğim kadarıyla 8 Temmuz’a kadar 18 yaşın altındaki karne getirenlere bir indirim var, 50 TL oluyor, bize uymadı ama belki size uyar.

Park

Şimdi yetişkinler için binmesi keyifli olan 5 alet var. Bunlardan biri ve en iyisi Nefeskesen. Bu dev bir rollercoaster 45 saniye sürüyor ama taklalarıyla, hızıyla, yüksekliğiyle değiyor. Biz 3 kere bindik, öyle açıklayayım.

Bunun bir tık aşağısı Maceraperest adlı rollercoaster. Eğer “Nefeskesen bana fazla” diyorsanız bu ünite size daha uygun olabilir. Benim çok keyif aldığım bir başka alet ise Adalet Kulesi. Serbest düşüş denen bir olay bildiğim kadarıyla, sizi 15 saniyede çıkarıp aniden bırakıyor, düşüş sadece. Havalanıyorsunuz, nefesiniz kesiliyor. Benim çok sevdiğim bir histir, ama böyle şeylerden korkuyorsanız size ağır gelebilir.

Sıcaklar için en güzel seçenek ise Viking.  Bu ünite su üzerinde çalışıyor, 2 düşüşü var, yalnız ıslanıyorsanız, hele bizim gibi en öndeyseniz! Bir de 360 var, tam mide bulandıran tarzda bir ünite. Ters döndürüyor, sallıyor, çeviriyor… Şaşırtıcı bir şekilde bana hiç dokunmadı, ama çok da eğlenceli değildi benim için!

Bir de klasiklere bindik. Salıncak ve atlıkarıncaya yani, en klasik lunapark oyuncakları. Fotoğraf çekmek için en uygun yerdi!

Son olarak ilginç bir deneyim olabilecek bir ünite ise Fatih’in Rüyası. Bu bir tünel, İstanbul’un Fethi robotlar ile anlatılmış. Eğer Disneyland’e gittiyseniz Pirates of Carribbean’a oldukça benziyor. Güzeldi ancak çıktıktan sonra bu bir korku tüneli olsaydı inanılmaz korkunç olurdu demekten kendimizi alamadık.

Gittiğimiz tarihte Çılgın Nehir ve King Kong adındaki üniteler kapalıydı onlara bir yorum yapamıyorum.

Yemek

Gün boyu orada geçirince yemek yemek de gerekiyor tabii. Atıştırmalık için de yemek için de çeşitli yerler var. Bence yemek için en mantıklı seçim Bir Zamanlar İstanbul adlı eski İstanbul temalı sokakta gözleme yemek veya 360’ın yakınlarındaki Burger King’de hızlı bir öğle yemeği yapmak olacaktır.