Aşkın gözü kördür derler ya ne kadar da doğru. Belki de kültürümüzde olduğu için acıya aşk diyoruz, neymiş kavuşunca aşk olmazmış. Bunu eski şiirlere bakarak söylemiyorum, Model bile şarkısında diyor “Güldürmüyor, ağlatmıyor/ Kimse senin gibi”. Aşk dediğimiz güzel bir duygu değil mi, niye acıtsın? 

Sevgili…

Boşluğu doldurmama gerek var mı? Sen kim olduğunu gayet iyi biliyorsun. Sen, iki gün önceki sevgililer günü için çeşitli hayalleri olan ancak her zamanki gibi hayalkırıklığına uğrayan kızsın. Sen, o üzülmesin, kızmasın diye Instagram’da erkek takipçi kabul etmeyen ama onu bikinili mankenler beğenirken bulan kızsın. Sen, gün boyu telefonunun ekranından gözlerini ayırmayan, ondan 3 harfli bile olsa bir mesaj bekleyen kızsın. Sen, o sana her zaman ayırdığında etekleri zil çalan ama içten içe sadece boş zamanı olduğunu bilen kızsın. Sen, arkadaşları her gün onu uyaran ama çaresizce hala o erkeğin peşinden koşan kızsın…

Evet, sen asla birinci seçenek olmayan kızsın. Kalbinin bir parçasını sana verse yeter aslında. Bir iki sevimli sözcük, akşamüstü beraber geçirilen yarım saat, gece yatmadan atılan birkaç mesaj… Yeter değil mi? Ama o bunu bile yapmaktan aciz. Hele bir “günaydın” yazsa, gün ortasında “şu şarkıyı dinledim, aklıma geldin” yazsa… Hayır o bunu yapmayacak. Biliyorum, çok duydun bu “değişen erkek” hikayelerini. İçindeki o küçük ses sana hala umut veriyor. Bir gün seni farkedecek, bir gün değişecek ve tüm seni üzen davranışları bırakacak… Öyle bilmiyor muyuz kızlar olarak; erkekler değişirmiş. Kimi evlilikler bile “ben bunu değiştiririm” diye başlıyor.

Üzgünüm, o değişmeyecek. O asla senin istediğin kişi olmayacak. Kötü çocuk havası, “kaçan kovalanır” teorisi, hepsi hikaye. O çocuk seni sadece üzecek, oyalayacak. Eğer iki insan birlikte olmak istiyorsa ellerinden geleni yaparlar. Eğer iki insan birbirini seviyorsa karşısındakini asla garantiye almaz, onu kaybetmemek için çabalarlar. Eğer iki insan birbirini seviyorsa bırakın birbirini üzmeyi, karşısındakinin gülümsemesini görmek için her şeyi yaparlar. Eğer iki insan birbirini seviyorsa, birinci seçecek, ikinci seçenek olmak söz konusu olamaz, çünkü sadece birbirlerini görürler.

Şu an bunları okuyorsan ve kendini “ya aslında öyle ama..” derken buluyor, bahaneler uyduruyorsan, dur. Sen de o kızlardan birisin. Sen de çok daha fazlasını hak eden ama bunun yüzde birini alamayan bir kızsın. Emin ol ki, herkesin bir beyaz atlı prensi var ve sen de kendininkini aramakta sonuna kadar özgürsün. Bir erkek sana iki güzel söz ediyor, ara sıra güldürüp mutlu ediyor ama düzenli olarak odanda tek başına ağlamana sebep oluyorsa değmez. Hak ettiğini fark etmeli, herkes gibi mutluluğun senin de hakkın olduğunu bilmelisin. Ona ihtiyacın yok.

Sen bir bireysin, bir tamsın. Kayıp parçan yok ki birine ihtiyacın olsun. Hele sana göz yaşı döktüren birine hiç mi hiç ihtiyacın yok. Kendi ayakların üzerinde durmalısın, ancak bunun için önce dizlerinin üzerinden kalkman gerek.

Sevgiler,

Artık Mutlu Bir Kız

Buna ihtiyacı olan tüm kızlara…