Geçen girişkenlik hakkında bir arkadaşımla konuşuyorduk, doğuştan gelen bir şey mi geliştirilebilir mi diye. Bence bir kişi kendini girişken olmak için değiştirebilir, buna itebilir ancak doğuştan gelen bir yanı da var. Bunun üzerine biraz düşündüm ve kendi hayatımda yaşadıklarımdan bu önerileri çıkardım:
Blogu sıkı takip edenler bilir, ben bu yıl çok büyük bir değişilik yaşadım. Üniversiteye başladım, ayrıca yurtdışına taşındım. Bu yepyeni bir çevre, yepyeni bir hayat demek. İlk günlerde hatta daha oraya gitmeden farkettiğim önemli bir şey vardı: Burada mutlu olmak istiyorsam bir çevre şarttı ve bu da şu anlama geliyordu, girişken olmalıydım. Genel olarak utangaç biri olmasam da girişken de demezdim kendime ama bunu değiştirme zamanı gelmişti.
Öncelikle oraya gittiğim ilk günden itibaren aldığım davetleri geri çevirmedim. Dans etmeyi bilmeyen ben latinler ile Latin barlarına gittim, İtalyanca’nın İ’sini bilmezken 15 İtalyan ile yemek yedim. Neden mi? Çünkü girişkenlik böyle bir şey, her fırsatı değerlendirmek, beklentileri yok edip yeni ortamalara dalmak demek.
Daha çok insanla tanıştıkça daha da anladım herkesin ayrı bir hikaye olduğunu. Girişken olmaya beni daha çok iten hep bu oldu, o bilmediğim hikayeler. Kendimi bildim bileli kitap okumayı sevmişimdir. O her defasında bilmediğin bir şeye atılmanın heyecanını… İşte yeni biri ile tanışmak da bundan farksız. Her tanıştığın kişi tıpkı daha okunmamış bir kitap gibi yeni hikayeler ile dolu.
Bir gün içinde daha çok şey yaptıkça zamanınımın ne kadar değerli olduğunu gördüm. Bize verilen o 24 saatin her biri en aktif şekilde değerlendirmek için. Zamanım boşa gitmesin diye yerimde duramamaya, hatta erken kalkmaya başladım. Nerede etkinlik var nerede buluşma var ben ordaydım. Her yeni insan, her yeni ortam yeni bir fırsat kapısı. Bunu iş fırsatı gibi düşünmeyin, yeni şeyler için bir fırsat. Şu an severek çalıştığım Cat&Dog dergisi veya lustinfashion adlı blog, hepsi bu tarz kapıların açtığı fırsatlardı.
Bir insan her ortama uyumlu olabilir mi? Hayır, ancak her ortamda konuşacak bir şey vardır. Mesela en alakam olmayan şeyin, arabaların, konuşulduğu bir ortamda bile birkaç şey söyleyebilirim. Arabaları ne kadar bilmediğimi söylesem bile bu konuşmaktır. Önemli olan her zaman iletişime açık olmak. Bu kadar sosyallik bazen kendini küçük düşürmeye de yol açabilir, önemli olan gülüp geçmek. İnsan kendine gülmeyi bilmeli.
Nasıl girişken olunur bu konuda oturup madde madde öneri veremem ancak ben kendimi nasıl bu noktaya getirdim, nasıl geliştirdim, aklımdan neler geçti, onları sizin için kaleme aldım. Umarım okumak size yardımcı olmuş ve en azından girişken olmaya biraz da olsa motive etmiştir.
Seni nerdeyse ilk açtığından beri takip ediyorum yazılarını çokkk seviyorum sürekli bir post atmanı bekliyorum diyebilirim acaba yine her ay favorilerim çekebilir misin?💜💜
BeğenLiked by 1 kişi
Evet ona devam etsem mi diyordum, istek varsa daha ekstra favoriler de ekleyerek paylaşırım!
BeğenLiked by 1 kişi
Çok daha iyi olur farklı şeyler kusura bakma aynı yorumdan 4 tane gitmiş hata oldu galiba:(
BeğenBeğen
Seni nerdeyse ilk açtığından beri takip ediyorum yazılarını çokkk seviyorum sürekli bir post atmanı bekliyorum diyebilirim acaba yine her ay favorilerim çekebilir misin?💜💜💜
BeğenBeğen
Seni nerdeyse ilk açtığından beri takip ediyorum yazılarını çokkk seviyorum ve senide çok seviyorum yani karakterini sürekli bir post atmanı bekliyorum diyebilirim acaba yine her ay favorilerim çekebilir misin?💜💜💜
BeğenBeğen